KİLZONE SHADOW FALL HAKINDA-KENJİSHADOW01


KİLLZONE:SHADOW FALL


OYUN HAKINDA:Shadow Fall, markanın hatalarını düzeltmek adına, Mercenary'den çok daha ileriye gidiyor ve yapımcı Guerrila Games'in zekice ve açık olarak, çağının diğer 'shooter' oyunlarından ilham alarak, seriyi tekrardan yükseltme çabaları gözlerden kaçmıyor. Flemenk stüdyo, PlayStation 2 çağından beri markanın yapmak istediği herşeyi tekrardan canlandırıp, yeni bir Killzone oyunu yaratmış. Halo, Call of Duty, Crysis ve Deus Ex'den ince birer dilim alan, bambaşka bir Killzone oyunu çıkmış ortaya ki bu, uzun süreli hayranların asla beklemedikleri bir şey.Killzone hep kasvetli bir oyun olmuştur, Vetkanlar ve Helghast taraflarının sürekli savaş içinde olduğu yine kasvetli bir hikayesi vardır. Ancak Shadow Fall, renkliliğe doğru bir dönüş yapmış. Olaylar, Killzone 3'ün sonunda gerçekleşen felaketten onlarca yıl sonrasını anlatıyor; tekrar aynı gezegende yaşayan iki tarafın arasındaki çekişme gerçek bir soğuk savaş haline geliyor. Bu hikaye Guerilla'nın daha esnek olabilmesini sağlamış, böylece daha ince temalar işleyip, takımın kaslarını artistik bir şekilde sıkabilmesine imkan vermiş.

Bu, tek oyunculu senaryo moduna girince hemen göze çarpan birşey. Bitmeyen savaşın girdabı ve önceki oyunların istilacı sanayi hissi, terk edilmiş uzay istasyonları, rengarenk şehir temaları ve yemyeşil ormanlar için artık bir kenara çekilmiş. Shadow Fall'un çevresel faktörleri inanılmaz boyutta. Vetka şehrinin etkileyici silüetinin karşısında büyülenirken ya da ormanda koştururken iki tarafı birbirinden ayıran bitki formundan gözlerimiz kamaşırken zamanın takibini kaçırmamak elde değil. Her zaman 60 kare/saniyeye çıkamasa da, Shadow Fall'un işlevselliği gayet iyi, tabii buna motion blur'un sinsice sakladığı teknik köşeleri dahil etmiyoruz.
Marka aynı zamanda kendisinin en iyi tanınan ve dağıtıcı özelliği "ağır yürüme hissi"ni ortadan kaldırmış. Nihayet bu iğrenç ve sürünürmüşçesine his artık yok; böylece Shadow Fall daha önce hiç olmadığı kadar hızlı ve atik. Bu yapısı oyunun yapısı nedeniyle Killzone 3'den daha çok Halo'ya benzetmiş. Yapay zekanın eksik kaldığı çoğu yerde, Helghan düşmanlarının fazla eğitim yapmamış olduklarını her hallerinden belli, onlara karşı silahlarınızı ateşlemek iste tam bir cümbüş. Bu yüzden de nedendir bilinmez, Guerilla'nın bizi eğitim bölümünde fazlasıyla uzun süre tutuyor ve elimize silahımızı çok geç veriyor.

Bir Soğuk Savaş

Eğitimden çıktıktan sonra, estetik ve içine çeken ve aynı zamanda öncekilerine kıyasla bambaşka bir hikaye ile karşı karşıya geliyoruz. Helghast ve Vektanların arasındaki o savaştan zincirlerimizi kırıp, neredeyse tamamen soğuk savaş teması altında işlenmiş bir olay örgüsüyle buluşuyoruz. İki tarafın arasındaki barış çok çalkantılı; bir duvar tarafından ayrılan taraflar, savaş sonrası Alman etkisi altında kalmış gibi bir his veriyor. Helgast seriler boyunca faşist, Nazi gibi bir düşünce yapısına sahip olması da buna en çok katkıyı sağlayan etken.
Bu da şu manaya geliyor, o açık savaş alanları, bitmek bilmeyen silahlı çatışmaların yerine, 10 saatlik düşünce dolu, daha sakin ve çok daha zekice hazırlanmış özellikler gelmiş. Stealth (düşmanlara görünmeden) olarak yapılacak şeyler de var -- gerçi bunlar genellikle başarılı olamıyor --, düşmanların arkasında sinsice yaklaşabilir, sizi fark etmeyen düşmanların üzerine bıçakla atlayıp onları vahşice öldürebilirsiniz ama bunlar genellikle siz istediğiniz zaman gerçekleşmiyor.
Hikaye pek iç açıcı değil doğrusu -- hatta bazen çok anlamsız gelen şeyler bile var -- ama çevre etkisine dayanarak, sizi daha fazla keşfe yönlendiren yapısı çok güzel, öyle değilse bile sonuçta eğlenceli. Vektan ve Helghan duvarının birinden diğerine geçerken (ya da bölgenin daha dışlarına gidildikçe) kendinizi ilginç yerlerde bulacaksınız. Bu yerlerde eski Killzone oyunları gibi savaş alanı tadında tek düze bir senaryo var. Killzone 2 veya 3'de düşmanlar birşey fark etmeden şehrin göbeğine gidip, devlet dairesinden esirleri kurtarmak pek mümkün değildi. Ama Shadow Fall'da bu, karakterimiz için sadece günlük rutin bir iş. Gizemli Shadow Marshal Mucas Kellen, hem öldürmekte usta hem de sezgiye sahip birisi, Killzone baş karakteri için tamamen başka bir boyut.Oyunda karşılaşılacak ilginç karakterler (bazıları diğerlerinden daha iyi seslendirilmiş), etkileşimde bulunacak siviller, hikayeyi süre getiren toplanılabilen şeyler var. Ama tek bir düzlem içinde ilerlemeyen hikaye anlatışı, tek oyunculu senaryo modu için gerçekten harika bir iş olmuş. Bu ve Shadow Fall'ın yeni grafik sistemi, Killzone oyunlarının arasında bu oyunu, bambaşka bir noktaya getirmiş.
Beni en çok etkileyen şeylerden birisi, oyunun beni farklı ve eşsiz yollara gitmeye teşvik etmesi, özellikle de belirli haritalarda istediğimiz yerden gidip bölümü tamamlayabilinmesi. Senaryo modunun başında kendimizi Helghan tarafında buluyoruz; buradaki inanılmaz güzellikteki ormanda düşmüş Vektan gemisinin mürettebatını arıyoruz ama bundan önce, ormanın uzak köşesine gidip güvenlik istasyonunu alabiliyoruz. Eğer fark edildiyseniz, özel robot arkadaşınız OWL'u alarmları susturması ve takviye gelmesini engellemek için kullanabilirsiniz, tabii eğer isterseniz önünüze gelen herkesi kurşuna dizebilirsiniz de. Olay sadece içsel bir stratejiden ibaret değil, aynı zamanda içsel bir tekrarlılık da söz konusu.
Bahsettiğimiz OWL -- sizin havada gezen robotik yoldaşınız --  Killzone'un repertuarındaki son koz. Düşmanları sersemletmek ya da onlara direkt olarak saldırmak için kullanılabilir, düşman ateşinden koruyan bir kalkan açabilir, sizi platformdan platforma taşıyabilecek halatlar atıp, uzak bölgelere gitmenizi sağlayabiliyor, bu da Shadow Fall'a beklenmedik -- her ne kadar gerektiği şekilde kullanılmasada -- bir dikeylik kazandırmış.OWL, tut oğlum!
OWL'un daha pratik kullanış yöntemleri macera ilerledikçe iyice açığa çıkıyor, halbuki genel olarak bilgisayarları hacklemek -- yine bazı bazı -- ve aynı zamanda savaşta düştüğünüz zaman size andrenalin enjekte etmek -- ki bu zaten 'heal atmak'nın cafcaflı bir şekilde söylemekle eşdeğer -- önceki tekrarlayıcı bir hal alırken sonraki Shadow Fall'un zor kısımlarında size çok kapı açıyor.
Bunu nasıl kullanacağınız tamamen sizin elinizde ve gerçekten akıllıca hareketler yapmanız gerektiği zamanlarda, Shadow Fall'ın yıldızı daha da çok parlıyor. Shadow Fall diğer Killzone oyunları gibi "koridorda çatışma" oyunu değil, burdaki dövüş sistemi gerçekten çok eğlenceli.
Ama tabii ki, bazen Shadow Fall'ın yapmakta çok ısrar ettiği ama pek beceremediği şeyler var. Genel olarak bu anların hepsiGuarilla size zorla yaptığı grafikleri ve değişiklikleri göstermek için silahınızı elinizden aldığında gerçekleşiyor. Garip sıfır yerçekimi alanları ve hatta daha ilginç olan serbest düşüş bölümleri var, ve bazen de hoplayıp zıplayıp bir platforma konmamız gerekiyor. Bu birbirinden ayrılmış şeylerin tek bir ortak noktası var; rezalet. Kontrolleri berbat, eğlenceli değil ve gayet eğlenceli bir tek oyunculu senaryo modunu bölüyor.Shadow Fall'un senaryo modunu bitirdiğinizde, güçlü çok oyunculu modları oyunda takılmaya devam etmeniz için gayet güzel bir neden. Senaryo modundan bildiğim haritalar ve özel yaratılmış 10 devasa özel haritanın içinde gerçekten inanılmaz bir tecrübe yaşadım ve çoklu oyunculu modlarının bolluğundan çok etkilendim. Killzone 2 ve 3'te olduğu gibi, Warzonesları bu modların genel adı, gerçi dilediğiniz birbirinden bağımsız farkı oyun modları da mevcut.
Terzi elinden çıkmış gibi işlenmiş Warzonelarda oynamaktan büyük keyif aldım, ayrıca kendiminkini yaratırken de tekrar bir o kadarını. Oynarkenki katıldığım bir Warzone'da dürbünlü tüfek ve bıçaklardan başka hiçbir şey kullanılamıyordu ve tek canımız vardı. Benim yarattığım Warzone'da ise zorluk daha da armıştı, erişilebilecek tek tür bir tabanca ve yavaşça dolan can. Warzone hazırlarken neler yaratabileceğiniz görmek gerçekten harika bir his.
Shadow Fall'un en güzel harıtası.
Shadow Fall'un haritalardaki temaları oldukça geniş. Özellikle, yağmurun gürül gürül yağdığı ormanın içinde bol bol keskin nişancı pusu noktasının bulunduğu ve saklanılabilecek çok az yer olmasının stresiyle oynamak gerçekten muazzam bir tecrübeydi. Oyunda üç tane karakter sınıfı var; bunlar oyuna güzel bir derinlik katarken, her sınıfın silah kullanma becerileri birbirinden farklılık gösteriyor. Killzone 2 ve 3'e kıyasla daha az sınıf var evet ve bazı oyuncular Ribbon, Badge gibi şeylerin yokluğuna yas tutabilirler.
İnginçtir ki Guerilla Shadow Fall'u daha sonra getirecekleri bedava haritalarla destekleyecek, bu da online topluluğun bir süre boyunca güzel gideceğine işaret. Ama çoklu oyuncunun asıl devamlılığı Warzonelar ile sağlanabilecek, kuralları istediğince değiştirebilmekle. Killzone: Shadow Fall'da online tecrübeyi kendi dilediğimizce şekillendirebilmek oyun hakkındaki herşeyin doruk noktası. Ki bu da iyi birşey...
SİSTEM GEREKSİMLERİ: 120GB HAFIZA
PS4 DE OYNANIR
OYUN GÖRÜNTÜLERİ:

KİLLZONE 4 SHADOW FALL ile ilgili görsel sonucuKİLLZONE 4 SHADOW FALL ile ilgili görsel sonucu
SİTEMİ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN
İYİ OYUNLAR

Yorumlar